İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adayı Ekrem İmamoğlu'na boşuna “Sülün Osman” dememiştik..
Hiç bozuntuya vermeden, “Bana babamdan miras kaldı. Ama satıyorum, çok ucuza. Çünkü ben köyüme döneceğim” diyerek Galata Kulesi’ni satmaya kalkan Sülün Osman’a, Ekrem İmamoğlu'nu boşuna benzetmedik..
Pazarda karşılaştığı abla, ölse CHP’ye oy vermeyeceğini yüzüne karşı söylediğinde.... Biraz da o ablanın cesaretini görünce, “Abla, nerelisin” ile başlayıp, tekrar tekrar aynı soruyu sorup, sonunda da “kaç çocuğun var, okuyorlar mı” diye devam edip, hanım ablanın bütün protesto heyecanını elinden alan Sülün Osman ile karşı karşıyayız..
“İstanbul’da AK Parti’ye karşı belediye başkanlığı seçimini kazanan bir büyük lider” takdimini kendisi için yaptırıp, “Bundan sonra artık CHP’nin makus talihi değişti, Ekrem İmamoğlu ile girilecek her seçim kazanılacak” algısı oluşturan da kendisi idi.
Oysa İBB için dahi...