CHP’nin peşine takılan partiler açık açık söylesinler.
İyi Parti’yi bile aralarına katmıyorum.
İçinde Yavuz Ağıralioğlu gibi, kendisine yakışmayan bir siyasi çizgi takip eden birkaç kişi dışında..
Zaten o partinin içinde de, Kemalist kafa ağırlıkta.
“Diyanet” dediğiniz zaman “Kullanırız. Kullandığımız oranda değerlidir” yaklaşımlarını sözlerinden de, gözlerinden de okursunuz.
O açıdan İyi Parti’yi katmıyorum.
Ama..
Aynı siyasi çizgiden neşet eden SP, DEVA ve Gelecek için bir çağrıda bulunmamız gerekir..
Samimi olsunlar..
Durumu idare edecek riyakarlığa soyunmasınlar..
“Her soruya cevap vermek, her çağrıya karşılıkta bulunmak zorunda değiliz” yaklaşımı ile, geçiştirmeye çalışmasınlar..
Bahsettiğim siyasilerin onlarca defa röportaj verdiği, kendisine itibar gösterdikleri Sözcü gazetesindeki dünkü manşet şöyle idi:
“Çanakkale Hutbesi’nde Atatürk’ü anmayan Diyanet’i kınıyoruz ve hakkımızı helal etmiyoruz!”
Sözcü, “Cuma hutbelerinde Atatürk’ten hiç bahsetmeyen Diyanet” diye söze girmiş, zorbalıklarına zirve yaptırmıştı..
Kendileri Cuma namazına gelmezler.
Suizanda bulunmuyorum..