2013’teki Gezi isyanında aldığı rol sebebi ile şu an cezaevinde olan Osman Kavala’yı, 2021 dolar kuru oynaklığında insanları sokağa çıkarmaya çalışan yeni Osman Kavala’lara hatırlatalım..
Ne yapmışlardı, 2013 Gezi isyanında?
Emniyet müdürlerinin yarıdan fazlasının FETÖ’cü olduğuna güvenerek..
Savcıların, hakimlerin, özellikle de kilit noktalardaki yargı mensuplarının büyük çoğunluğunun FETÖ’cü olduğuna güvenerek..
İşler ters giderse..
Son kale olması açısından, askeriyedeki generallerin yarısının FETÖ’cü olmasına güvenerek..
Gençleri sokağa çıkarmışlardı..
Üç tane ağacın yeri değişecek diye, bu ülkenin gencecik çocuklarının ölümüne sebep olmuşlardı..
Emniyet mensuplarından şehitler vardı..
Yine aynı olaylar üzerinden, bir savcının adliyede görevi başında şehit edilmesine yol açacak kadar, belli kesimleri devlete düşman etmişlerdi..
Üzerinden 8 yıl geçmiş..
Şu an ki z kuşağı diyebileceğimiz gençlerin yarısı, o günleri bilmez..
14-15 yaşlarındaki çocuklar, okullarındaki dersleri terkettirilip, sokaklarda gösterilere katılmaya çağrılıyor, tahrik ediliyorlardı..
Organizasyon dört dörtlüktü.
“Öğrenciler, acıkır, sokakları terkedebilirler” endişesi ile..
“Çapulcuyum” tişörtleri giyen işadamlarının sponsorluğunda, sokaktaki gençlere yiyecek, içecek servisleri yapılıyordu..
Üniversitelerde sene sonu imtihanları iptal edilip, gençler Gezi Parkı’ndaki eylemlere gitmeye teşvik ediliyordu..
“Artık bitti” diyorlardı..
“Yeter artık, istemiyoruz, git” diyorlardı..
Bugünlerde Meral Akşener’in dediğini, o günlerde Gezi’ciler çok daha yüksek sesle, “Abbas yolcu” diye dillendiriyorlardı..
Elhamdülillah..
O oyunların hepsinin üstesinden gelindi..
Sadece görünen organizatörleri değil..
FETÖ’cü emniyet müdürleri ile, FETÖ’cü hakim ve savcıları ile..
Yeni yeni de olsa..
Kendisini gizleyen işadamları ile..
Hepsinden hesap sorulmaya başlandı..