Öyle insanlar ve eserleri var ki, onlara nasıl yaklaşacağınızı, nasıl tanımlayacağınızı saptamakta güçlük çekiyorsunuz. Güçlük çekiyorsunuz çünkü ortaya çok müstesna, şahsına münhasır eserler koyuyorlar. Kastettiğimiz anlamda eserler veren isimlerden biri, 2004 yılının Şubat ayında aramızdan ayrılan Suha Arın... Kendisinin yakından tanımayanlar bile, şayet 40’lı yaşlardaysalar ve çocuklukları TRT izleyerek geçmişse, en az birkaç Suha Arın belgeselini muhakkak izlemişlerdir. Mesela ben Suha Arın ile ilk kez 9-10 yaşlarında tanıştım. Amerikan filmlerinden alışkın olduğumuz bir görüntü kalitesini belgesel filmlerine taşımıştı Arın. Onda ilk fark ettiğim bu kaliteydi. Çocuk muhayyilesiyle bile izlediğim şeylerin, müziğiyle, planlarıyla, seslendirmesiyle diğerlerine...