Oral Çalışlar, Posta gazetesindeki köşesinde RTÜK’ün verdiği klip cezasını eleştiriyor. Verilen cezayı klibin erotizmine değil, erkek popçulara iltimas geçtiği düşünülen, RTÜK’teki erkek egemen statükoya bağlıyor.
Hatta, “Merak edip baktım: RTÜK'ün 9 üst kurul üyesinin tamamı erkek...” diyor. Dolayısıyla erkek egemen bir kuruldan ceza/yasak dışında bir karar çıkamaz demeye getiriyor. Kadınların RTÜK üyeliğine seçilmesi halinde durumun kadınlar lehine değişeceğini ima ediyor.
Ekranda yer alan bazı işleri düşünüyorum da galiba Çalışlar haklı…
Mesela, son yılların en çok ilgi çeken televizyon işlerine bakalım….
Aşk-ı Memnu, Kuzey Güney, Kara Sevda, Med Cezir, Fatma Gül’ün Suçu Ne?, Bir Bulut Olsam, Muhteşem Yüzyıl, Yer Gök Aşk, Şeref Meselesi, Lale Devri, Kara Para Aşk, Kara Ekmek, Güllerin Savaşı, Öyle Bir Geçer Zaman Ki, Siyah Beyaz Aşk, Yaprak Dökümü, Cesur ve Güzel vb.
Çoğu kent erotizmi olarak adlandırılabilecek, iki kadın bir adam ya da bir adam iki kadınlı, bol gayri meşru çocuklu, haremli, tecavüzlü, aldatmalı, şantajlı, aile içi şiddetli, zorla evlendirmeli, küçük gelinli birbirinden sansasyonel, kışkırtıcı, albenisi yüksek işler bunlar değil mi? Bir çoğu, erkeklerin açık ara ön planda olduğu hatta bir kısmı erkeklerin açıkça yüceltildiği ve kadınların ikinci sınıf olarak görüldüğü yapımlar bunlar…