Dini eğitim ve öğretim hakkı, din ve vicdan hürriyetinin bir gereğidir. Demokratik ve laik hemen her ülkede bu hak teminat altına alınmıştır.
Bu çok net. Bu net ama CHP ve onun hinterlandına yakın birileri bu net olan durumu bir türlü kabul etmiyor, etmek istemiyorlar. Sadece kabul etmemekle kalmıyor, dini eğitim veren okulları kamuoyu önünde o zehirli dilleriyle aşağılıyor, karalıyor, kötülüyorlar. Bunu da sanki medeni olmanın, laikliğin bir gereğiymiş; medeniyet dini eğitimi dışlayan bir şeymiş gibi sunuyorlar topluma.
Ve bunu ara vermeden yapıyorlar! Kinlerinden kuduruyorlar!
Diyanetin sıbyan mekteplerine düşman siperlerine bakar gibi
bakıyorlar. Öfkeyle, garazla… En son Sera Kadıgil adındaki, eski
CHP milletvekili olan çakma militanın yaptığı gibi… Türkiye’de dini
eğitim veren kurumlara bu kadar fütursuzca, kudurganca hakaret
edilince, bize de cevap vermek düşüyor. Yoksa bizim de canımız
edebiyattan, sanattan bahsetmek istiyor ama yapacak bir şey
yok!
Dini eğitim konusunda ölçü olarak aldığımdan değil ama onlar bu
Avrupa örnekliğini baz aldıkları için Avrupa’dan birkaç misalle din
eğitimi konusunu ele almaya çalışacağım.
Biraz inceleyenler bilir ki...