“İdam” meselesi kısmen soğudu gibi.
Haftaya yeni dönemin ilk kabinesi açıklandığında idam tartışmalarından geriye muhtemelen hiçbir şey kalmaz ve işlenecek ilk cinayetle tekrar sıfır noktasına döneriz.
Fakat geride bıraktığımız hafta idamla ilgili enteresan tartışmalara sahne oldu. Toplumdan yükselen idam seslerine karşılık, sokaktaki insanın taleplerine her zaman mesafeli yaklaşmış bir kesim, bu seslere kulaklarını tıkadı ve her zamanki o çatışma zemini yeniden doğdu.
****
Mesela, bir HaberTürk yazarı çocuk cinayetlerinin çözümü ile ilgili toplumdan yükselen idam talebini “anlayamadığını” söylemiş.
“Böylesi “normal dışı” bir durumun “ölüm cezası” ile çözülemeyecek kadar karmaşık bir mesele olduğunu anlaması mümkün olmayacak bilinç düzeyinde kişiler “Ölüm, ölüm” diye bağırıyorlar.”