31 Mart’ta “Siyasal Şiddet ve CHP” adında bir yazı yazmıştım.
O yazıda: “İnce, resmen recmediliyor. Taş atmayana, atıp da vurmayana ‘hain’ gözüyle bakılıyor.” demiştim.
Serbest Fırka tecrübesinden bahsetmiş, CHP’nin kendinden başkalarına hayat hakkı tanımayan politikasından dolayı Fethi Okyar’ın partisini kapatmak zorunda kalışını örnek vermiştim.
Örnek, başlangıcıyla, finaliyle İnce hadisesine cuk oturdu. CHP faşizmi, aylardır yalan ve iftira ile İnce’yi susturmaya çalışıyordu. FETÖ’cü militanlarla el ele vererek karalama kampanyaları yürüttüler. Medya resmen yıldırma politikası uyguladı. Ne muhalif basın, ne de okuyucuları bu iftiralara itiraz ettiler.
Demokrasiden bahseden muhalif sanatçılar, sunucular alenen, canlı yayınlarda İnce’yi tehdit ettiler. “seçim kaybedilirse sokağa çıkamayacağını, böyle bir riski nasıl göze aldığını” söyleyecek kadar fütursuzluğu, vandallığı, tehdidi ileri götürdüler.
Sahte dekontlarla, sahte ses kayıtlarıyla, sahte seks kasetleriyle İnce’ye haince saldırıldı. En ürkütücü tarafı, bu kanlı linci muhalif camia büyük bir memnuniyetle, bir gösteri izler gibi...