Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri dağıtıldı önceki gün. Benim için en dikkat çekici ödüllerden biri Yılmaz Erdoğan’a verilendi.
Yılmaz Erdoğan’ı Bir Demet Tiyatro’dan beri takip ederim. “Bana bir Şeyhler Oluyor”, “Sen Hiç Ateş Böceği Gördün mü?” son dönem Türk tiyatrosunun yüzünü ağartan eserlerindendir. Erdoğan, Ali Poyrazoğlu, Ferhan Şensoy ya da Genco Erkal gibi mesleğin kıdemlisi kişilerle karşılaştırılamayacak kadar, günlük politikadan sıyrılmış özgün bir yazar. Aynı zamanda da çok üretken. Tiyatro, stand up, şiir, senaryo, yapımcılık, yönetmenlik, oyunculuk okulu gibi birbirine çok yakın ama bir o kadar da farklı disiplinlerde yıllardır durmadan çalışan, üretim yapan biri.
Yılmaz’ın hikayesi de bir başarı hikayesi... Sadece kaleminin gücüyle bu piyasa tutundu Erdoğan. BKM bir miktar cesaret ve hatırı sayılır bir borçla açılmıştır mesela. Borçla büyümüştür. Türkiye şartlarında ve özellikle 90’larda, arkanızda banka, holding olmadan, sırtınızı sadece seyirciye, yani bilete dayayarak büyümek, neresinden bakarsanız bakın, delicedir ve bir başarıdır.
Kendisini, sinemamız açısından dikkate değer kılan husus Vizontele filmidir bana göre....