Hem yardım işlerinin bir ucundan tutmak, hem de ne olup bittiğini anlamak için birkaç gündür deprem bölgesindeydim. Bazı gözlemler yaptım onlarla ilgili birkaç not aktaracağım.
Öncelikle beni şaşırtan şu oldu. İstanbul Kahramanmaraş yolu tır ve kamyon doluydu. Üzerlerindeki yüklerden araçların tamamının deprem bölgesine gittiği anlaşılıyordu.
Hatta bölgeye 150- 200 kilometre kala kamyon ve tır sayıları iyice arttı. Kendimizi uzun bir konvoyun içinde bulduk. Konteyner evler, seyyar tuvaletler, gıda malzemeleri tırların kasasında gidiyordu. Güneye akın vardı.
O ara şunu düşündüm. İki konteyner evi bir tır ancak götürebildiğine göre acil olarak yapılması gereken on binlerce ev için inanılmaz bir nakliye gücü gerekecekti. Bırakın evleri maliyetini, sadece bu nakliye bile ciddi bir maliyet demekti.
Deprem bölgesindeki en acil ihtiyaç ne derseniz, tuvalet derim. Mahallelerin bir kısmı yıkılmış bir kısmı da ağır hasarlı binalarla dolu olduğu için, tuvalet ihtiyacı çok çok acil. Devlet ve STK’lar bu ihtiyacın bir kısmını karşılamışlar ama çok açık ki, çok daha fazlası gerek.
Deprem bölgelerinde en fazla ne var derseniz, düşünmeden, elbise ve yemek derim....