Bir akşam, asıl maksadı “eşinizi baştan çıkarmak” olan karşı cinsten biri evinize gelse… Bütün şeytani kışkırtıcılığıyla bezenmiş olarak eşinizin karşısına geçse. Eşiniz üç saat boyunca gülüşünden oturuşuna, ağlayışından uyuyuşuna kadar onun her hareketini dikkatle izlese…Ne yaparsınız?
“Çatlarım…
Çıldırırım…
İzin Vermem…”
diyenler olacaktır muhakkak.
Zaten istisnalar hariç, hiçbir kadın ya da erkeğin sevdiği biri söz konusu olduğunda kıskançlık duymaksızın böyle bir vakaya tahammül göstereceğini sanmıyorum. İnsan tabiatına ters bir durum zira. Normal hayatta, anlattığımız örneğe yakın olayların nasıl üçüncü sayfa haberlerine konu olacak boyuta taşındığını söylememize gerek yok! Yeri geldiğinde bu konuda toplum olarak dünyaya örnek olduğumuzu söyleyip kendimizle iftihar bile ediyoruz...