Popüler kültür gözlerimizin önüne yalandan bir dünya istifleyerek acımasız gerçeği açık seçik görmemizi engelliyor.
Dizilerle yatıyor, magazin ve yarışma programlarıyla kalkıyoruz maalesef. Yalnızca onları konuşuyor, sadece onları dert ediyoruz.
Doğu Guta’da bir bebek annesinin gözleri önünde açlıktan can çekişirken biz İstanbullu Gelin’deki bir sahne için utanmadan gözyaşı dökebiliyoruz mesela. Ufak Tefek Cinayetler’deki adi entrikalara dalıp her şeyi unutabiliyoruz ya da… Veya ekranın karşısındaki safı sıklaştırmaktan hicap etmiyoruz…
Dünyanın ve özellikle Müslüman dünyasının bütün kahredici gerçekleri, sosyal medya hesaplarımızda ekranı kaydırırken göz ucuyla baktığımız can sıkıcı birer fotoğraftan ibaret ne yazık ki…
Oysa ne diyordu Hadis’i Şerif: “Birbirine karşı muhabbet ve merhamette, müminler bir vücut gibidir. Vücudun bir yeri rahatsız olduğunda bütün vücut, rahatsız, uykusuz kalıp, onun tedavisi ile meşgul olduğu gibi, Müslümanlar da birbirlerinin yardımına koşmalıdır!”
Diziler, magazin hadiseleri ve survivor alemi son sürat dönmeye devam ederken Doğu Guta’da insanlık büyük bir sınav veriyor.