Günlerdir kapkara hayaletlerin boğazımızda kenetlenen kapkaranlık elleriyle boğuluyoruz. Nefes alamıyoruz. Birileri açık göğümüzü karartıyor. Birileri soluduğumuz havayı zehirliyor. Birileri dal budak salmış umudumuzu içimizden sökmeye çalışıyor. Ve biz, yani aciz ve sıradan insanlar, yatağa mahkûm bir felçli gibi, gözümüzün önünde yaşanan barbarlıkları, atılan vahşi çığlıkları, içimiz kan ağlayarak seyretmekle kalıyoruz.
Gazze bombalanıyor. Gazze’nin her taşı, Gazze’nin her çocuğu, her annesi...