İmamoğlu'yla ilgili yazılmış bir kitabın adıydı, Kahramanın Doğuşu. İmamoğlu eğer birilerinin dediği gibi bir "kahramansa", ancak ölü doğmuş bir kahramandır. Kahraman değil de yalnızca bir siyasetçiyse, o zaman o kötü bir siyasetçidir...
Hayır, çok sert değil söylediklerim. Çok özenilmeden üretilmiş İmamoğlu adında bir imajın her gün pohpohlanmasını izledik geçtiğimiz üç yıl. Kendisi aslandı, kaplandı, toleranslıydı, Erdoğan'ı yerinden edecek tek adamdı, falan...
Kemalist çevreler bu algıya daha ilk günden tav oldular. Gökhan
Özoğuz gibiler "zamanın Atatürk'ü” yaftasını bile yapıştırdılar, ki
bence de haksız sayılmazlar... İmamoğlu bir "Canan Kaftancıoğlu
Prodüksiyon” sunumuydu aslında. Ak Parti hoşnutsuzluğuyla dolu
muhalif kitlelerin iktidar özlemlerini istismar etmek için
üretilmiş kötü bir figürdü. İlk günden bu yana böyle lanse edildi
İmamoğlu. Kimse onun bir belediye başkanlığıyla yetineceğini
düşünmedi. İstanbul onun için geçici bir durak olabilirdi ancak.
"Tuvalet terliğine" bile oy vermeye razı kitleler için İmamoğlu
bulunmaz Hint kumaşıydı. O solcular için umut, laikler için
kurtarıcıydı!
Böylece olmayacak bir hayale inandırıldı muhalifler, tıpkı...