“Filistin İnisiyatifi olarak tam yüz on gündür izleyicisi olmak zorunda bırakıldığımız bir soykırımın alan genişletme çabalarına dikkat çekmek için toplanmış bulunuyoruz. İsrail Gazze’de adeta bir sayaç kurdu ve bütün dünya kaç dakikada kaç çocuğun öldüğünü hesaplama derdine düştü. Dakikalar geçtikçe sayı arttı, artmaya devam ediyor! Düşen bombalara, seken kurşunlara karşı elimizden bir şey gelmedi, gelmiyor. Her dakika, her saat masum insanlar katledildikçe yerimizde duramadık, yerinizde duramadınız. Bir şeyler yapmak için çabaladık, çabaladınız. Sesimizi yükseltmek istedik, yükseltmek istediniz. Ama bize “savaşı devletler, ordular başlatır ve onlar bitirebilir ancak; siz halksınız, elinizden bir şey gelmez” dediler, diyorlar.
İsrail soykırımın 110’uncu gününde havadan, karadan ve denizden abluka altında tuttuğu; tonlarca kitle imha silahıyla vurduğu, hastaneleri, okulları, mülteci kamplarını, hatta mezarlıkları yağmaladığı Gazze de hayata dair hiçbir şey bırakmamak için şimdi de açlık silahını kullanıyor. İşlenen savaş suçuna karşı sesimizi yükseltmek istiyoruz. Bu kez elimizden gerçekten bir şey gelebilir. Bombalardan, kurşunlardan kalan derme çatma çadırlarda donma...