5 Mayıs, Kadir Mısıroğlu’nun ölüm yıldönümü. Kadir Bey, 2019’da emaneti sahibine teslim etti. Bizler kendisinden razıydık, Allahda razıdır inşallah.
Kadir Mısıroğlu’nun hayatı öyle bir yön izledi ki ismi bir mücadelenin sembolü haline geldi. Mesela bu ülkeyi işgal edenlerden Yunan’a, İtalyan’a, Fransız’a, İngiliz’e muhabbetle yaklaşan Kemalistler, Kadir Mısıroğlu’na daima gözü dönmüş bir düşmanlıkla saldırdılar.
Bizler çocukluktan itibaren Kemalist eğitim sisteminin ezberlettiği uydurma tezlerle yaşamak durumunda kaldık. Hatta içinde yaşadığımız cemiyet bu tezlerle şekillenmişti. Osmanlı kötüydü! Padişahlar haindi! Osmanlı Türkiyesi her açıdan Afrika kabilelerinden bile daha ilkeldi! Fakat, Atatürk “hainleri” kovup, yurdu işgalden kurtarıp, medenileştirmişti! İsmimizi, şerefimizi, ülkemizi, varlığımızı, kısaca, her şeyimizi kendisine borçluyduk ve ne yapsak bu borcu ödeyemezdik!
Bu peşin yargılara çok az ses itiraz edebilmişti. Bu çok az sesten ancak çok küçük bir kısmı itirazını yüksek sesle ve net olarak ortaya koyabilmişti. Darağaçlarının gölgesi hala toplumun üzerinde olduğundan insanlar ancak örtük imalarla muhalefet...