Doğu Batı yayınlarından çıkan, Halil İnalcık’ın çevirisini yaptığı “ABD Tarihi” isimli kitaba zaman zaman tekrar dönüyorum. Amerikan imgesinin nasıl doğduğu üzerine düşünmek ve Amerikan tipinin ne olduğunu anlamak için bu tür tarihi metinler gayet iyi birer fırsat sunuyorlar.
ABD tarihi üzerine düşünürken, zorlu yaşam koşullarının insan karakteri üzerindeki güçlü etkisini de düşünüyor insan. Bugün de zor hayatlar yaşıyoruz, kabul. Fakat bugünkü zorluk, fiziksel zorlukları içermiyor. Bugün gayri insani şartlara ayak uydurmanın psikolojik güçlükleriyle mücadele ediyoruz. Karşımızda daha çok, soyut bir güç var. Sistem denilen soyut bir gücün kalın duvarlarını aşmaya, özgürlüğün havasını solumaya çalışıyoruz.
Amerikalılar, vadiler, bozkırlar, çöller, geçit vermez dağ blokları, kanyonlar ve nehirlerle kendilerini kuşatan inanılmaz zor bir coğrafyayla mücadele etmek zorundaydılar. Toprağı ıslah etmek, ormandan ağaç kesip barınak yapmak, mülkünü yabani hayvanlardan korumak için sürekli teyakkuzda olmaları gerekiyordu.
Ayrıca koca kıtayı birbirine bağlayacak ulaşım yollarını bulmak, bu yolları işler hale getirmek, koca kıta arasında ticaret meydana getirerek...