Aynı mutluluk gibi iyiliğin de resmini yapmak isteseydik onu neyle tasvir ederdik acaba?
Bence iyiliği, sıkıntı içindeki bir insana yardım elini uzatan birini çizerek, gerçeğe en yakın bir biçimde tasvir edebilirdik. Benim için bu tasvirlerden ilki, Hz. Ömer’in ocaklarında taş kaynayan aç çocukların evine, bir gece vakti sırtında un çuvalı götürdüğü andır… Diğeri, Victor Hugo’nun destansı eseri Sefiller’de Jean Valjan’ın, karlı bir gece vakti ırmaktan kovayla su taşıyan küçücük Cosette’in taşıdığı kovayı almak için elini uzattığı o an... O an sanki karanlık orman, o iyiliğin ışıltısıyla sımsıcak...