Osmanlı Devleti on yıl sürecek bir savaş dönemine giriyordu. Said Nursi 1913 kışında talebelerine: “Büyük bir musibet ve felâket bize yaklaşıyor." dedi. Medresesinde derslerle birlikte talebelerine bizzat silah eğitimi vermeye başladı.
Sarıkamış cephesinde savaştı…
Erzurum cephesindeki harplere öğrencileriyle katıldı…
Rus topçularının atışları arasında, soğuk siperin içinde, Molla Habib ile "İşârâtül-İ'caz”adındaki tefsirini tamamlamak için çalıştı.
1914 Aralık ayında açılan Rus cephesinde III. Ordu vaizi olarak görev aldı.
Bölgedeki muazzam nüfuzunu Türk Milleti aleyhine kullanmak isteyen dış güçlere ve yerli işbirlikçilerine karşı “Ben Müslüman Türk milleti aleyhine çalışamam. Esareti riyasete tercih ederim” diye korkusuzca haykırdı.