11 Mart 1949 tarihli Büyük Doğu dergisinde Necip Fazıl ilginç bir olay anlatır.
1943’ün yazıdır… Tek Parti iktidarı olanca baskıcılığı ve tüm kurumsal aygıtlarıyla toplumu dizayn etme görevini sürdürmektedir.
Büyük Doğu dergisi ile ilgili bir mesele nedeniyle Ankara’ya giden Necip Fazıl orada bir söylenti ile karşılaşır. Dönemin Diyanet İşleri Reisi Şerafettin Yaltkaya, Kur’an-ı Türkçe ‘ye çevirtip hakiki Kur’an’ı ortadan kaldırmak ve bir kanun vasıtası ile bunu resmen ibadette kullanmak üzere çalışma yürütmektedir.
Yani camilerde imamlar ayet yerine bir takım Türkçe mealler okuyacaklardır. Türkçe meallerle namazalar kılınacaktır. Türkçe ibadet Cumhuriyetin kurucularının en büyük hayallerinden biridir. Falih Rıfkı Kemalizm’in bir din reformu olduğunu söylerken haklıdır.
Necip Fazıl, Diyanet reisini tanımıyor değildir. Geçmişte ona, Ankara’da bir üniversitede öğretmenlik yaparken Hasan Ali Yücel’in evinde rastlamıştır. Bazı din alimlerinden Yaltkaya’nın İslam’la, İslam kanun ve hakikatleri ile en küçük alakası olmayan biri olduğunu duymuştur.
Daha ilk görüşmelerinde aralarındaki zıtlık ayyuka çıkar. Abdülhakim Arvasi ile olan bağı...