Modern insan, ölümü hazzın sonu olarak gördüğü için, adını anmaya çekiniyordu.
Hazzın kaynağı gördüğü için yaşamı kutsuyor, ölümü hatırlatan her şeyden kaçıyordu.
Ölümü ve sembollerini görmediğinde, ölümün de kendisini görmediğini sanıyordu.
Arzularına teslim oluyor, bedenine sığınıyor ve onun bahşettiği sayısız sarhoş edici zevkle, ölümün çok uzağında yaşadığını sanıyordu.
Ölüm, çok uzak; hep uzak muhitlerde dolaşan sevimsiz bir gezgindi, onun için…
Zihninden, yüzünden, azalarından ölümün kırışık, ölgün izlerini, gölgelerini siliyor; bedenini zamanın ısırıklarına karşı dirençli hale getirmek için spor...