Ali Osman Aydın Yeni Akit Gazetesi

Popüler Kültür, Cüzzamlı Yüze Makyajdır

1346’da hıyarcıklı veba yani kara ölüm, Çin’den çıkıp ipek yolunu takip ederek Don Nehri üzerinde bir liman şehri olan Tana’ya ulaşmıştı. Kimse mikrobun tam olarak nasıl...

10 Ağustos 2017 | 150 okunma

1346’da hıyarcıklı veba yani kara ölüm, Çin’den çıkıp ipek yolunu takip ederek Don Nehri üzerinde bir liman şehri olan Tana’ya ulaşmıştı. Kimse mikrobun tam olarak nasıl bulaştığını kestiremiyordu. Kara ölümün sıçanların sırtındaki pireler yoluyla bulaştığı gerçeği fark edilene kadar veba Konstantinopolis’i de arkasında bırakarak çoktan Fransa’ ya kadar varmıştı.

İtalyan yazar Giovanni Boccacio: Şiddeti karşısında insanoğlunun tüm bilgeliği ve mahareti faydasız.” dediği sinsi veba, geçtiği her ülkede birbirinden korkunç ölümlerle nüfusun yarısını yok etti. 

Doymak bilmez iştahıyla Manş denizini atlayıp İngiltere sınırlarına dayandığında Kral 3.Edvard başpiskoposundan yaklaşan felaketle ilgili toplu dua seansları düzenlemesini istemişti. Gözleri kanlanan, koltuk altlarında yumurta büyüklüğünde şişlikler oluşan insanlar amansız ölümün korkusuyla feryat ederek toplu dualar ettiler. Ancak dualar hiçbir işe yaramadı. 1348 Yaz’ında Veba İngiltere’yi de vurdu. Hastalık nüfusun neredeyse yarısını yok etti.

Veba geçip gittiğinde bile korkunç etkisi devam ediyordu. Sağ kalanların ciddi bir kısmı aklını kaybetmişti. Bazılarıysa bu dehşet verici yıkımın psikolojik ağırlığından kaçmak için kendilerini içkiye vererek, hayatın tadını doyasıya çıkarmaya çalıştılar. Sokaklar çırpınarak ölen insanlarla doluyken şehrin başka yerlerinde hayatta kalanlar tüm tutkularını tatmin etmek için kıyasıya bir azgınlık yarışına giriştiler. Böylelikle Avrupa, tarihinin en iffetsiz dönemlerinden birine sahne oldu…

Doksanlı yılların dünyaca ünlü şarkıcısı Sinnead O’CONNOR’ın New Jersey’de kamyonculara hizmet eden bir motel de intihara meyilli bir şekilde yaşadığı haberini duyunca gayri ihtiyari veba örneğini anımsadım. İçinde yaşadığımız hastalıklı kültürün kurbanlarından olan bu kişi, modern toplumun kronik hastalığının bir yansımasıydı adeta.

Veba yüzyıllar önce insanların bedenlerine yönelik bir tehdit olarak doğmuştu. Geçişkendi, karşı konulmazdı, nasıl geleceği, nerede gizleneceği, ne şekilde öldüreceği belli değildi. Nitekim Çin’den İngiltere’ye kadar ardında milyonlarca cesetten oluşan kabarık bir sicil bırakmıştı.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yakın tarih tartışmaları 20 Kasım 2024 | 119 Okunma Hitler’in çizmelerini parlatan adam 16 Kasım 2024 | 116 Okunma Bu İş Böyle Gitmez! 14 Kasım 2024 | 90 Okunma Kültürde fırsat eşitliği 09 Kasım 2024 | 35 Okunma “Ezici adaletsizlik” 02 Kasım 2024 | 44 Okunma