İnsanları alışverişe yönlendiren psikolojik nedenlerle sosyal medyaya yönlendirenler birbirinin aynı. Mutsuzluk… Modern insan özgürlüğünü patrona, genel müdüre, parti başkanına, bir sektöre, şöhrete, eğlenceye, devlete devrettiği için mutsuz. Çünkü kendi değil… Olmasına da izin yok. Cilalanmış mutluluk maskesinin altında son derece endişeli, güçsüz ve umutsuz bir insan gizli.
Sosyal medya bir uyuşturucu… Hem de kana en hızlı karışanlarından ve modern insan tarafından endişelerini yatıştırmak, mutsuzluğunu bastırmak için kullanılıyor. Bir ‘tık’la zaman hissi kayboluyor ve dünyalar değişiyor.
Bu yüzden anlamsızlık, kıskançlık, hayal kırıklığı ve yüzleşmekten kaçtığımız gerçekler arttıkça sosyal medya kullanım süreleri uzuyor, çünkü huzursuzluk daha fazla ‘uyuşturucu’yu gerektiriyor.
Sosyal Medya yalnızca dünyevi ıstıraplarımızı erteleyen bir sakinleştirici değil. O aynı zamanda şeytanın ruhumuz için kurduğu bir bubi tuzağı…
Nasıl mı?
Şöyle…