İsmailağa Cemaatinin lideri Mahmud Efendinin cenazesi belki de cumhuriyet tarihinin en kalabalık cenazelerinden biri idi.
Bu büyüklükte bir cenazenin solcuların, Kemalistlerin psikolojilerini bozması, saldırganlaştırması, küfür ve hakarete sarılmalarına neden olması anlaşılır bir durum. Muhtemelen bu kadar insanın nereden çıktığını anlamaya çalışıyorlardır. Kemalist hareketin halkın değerleriyle kavgalı, halkın gerçeklerinden kopuk bakış açısı, Türkiye’nin gerçekliğini okumasına imkan vermiyor.
Onlar halkın bin yıllık müesseselerinin kapısına kilit vururken de aynı hayalperestlikle meselenin kapandığını düşünüyorlardı. Oysa tarih felsefesi bize;müesseselerin, onları vücuda getiren toplumun bir parçası olduğunu, bu yüzden tümden ortadan kaldırılmalarının mümkün olmadığını söyler.
Cuma günkü milyonluk cenaze bu hakikatin bir göstergesidir. Türkiye’de müslümanlar laik despotizmin tüm legal, illegal baskılarına rağmen varlıklarını sürdürmüşlerdir.
Yeni nesil Kemalistler, Kemalizmi insanları öperek-okşayarak ikna eden bir sistem gibi düşündükleri için baskı sözünü kabul etmiyorlar.
Bakın İsmet İnönü 1924’te ne diyor: “Hocaları toptan kaldırmadıkça...