İstanbul’un en müstesna, en görkemli ve en şiirsel caddelerinden biridir Çırağan Caddesi. Lise yıllarımızda o uzun, büyüleyici caddede yürürken, kim bilir kaç Sultan eskitmiş o haşmetli ağaçların caddenin üzerine yemyeşil bir şemsiye gibi kapladığı silueti, sürurla seyrederdik. Cadde sadece, hışırdayan ağaçların ninnisini içimizde duyarak yürümek için yapılmıştı sanki.
Geçen hafta o cadde üzerindeki ağaçlardan 112 tanesinin İBB yönetimi tarafından kesildiği haberini üzüntüyle öğrendik. Gerekçe: Ağaçların “kanser” olması imiş… Söylenenlere bakılırsa İBB yönetimi, infaz ettiği ağaçlar için Orman Müdürlüğünden de izin almamış.
Bir parkta yahut daha farklı bir noktada olsa, ağaçların taşınması, gerekiyorsa kesilmesi makul karşılanabilir. Fakat tarihi değeri ve önemi olan, neredeyse etrafındaki tarihi dekorun ayrılmaz bir parçasına dönüşen ağaçların kesilmesi, normal olarak vicdanları ayağa kaldırıyor.
Başka bir çözüm üretilemez miydi? Bu ağaçların hastalıklara karşı gerekli bakım işleri itina ile yapıldı mı? Kimi uzmanlar ağaçların taşınarak tıpkı hasta insanlar gibi izole edilerek tedavi edilebileceğinden bahsediyorlar. Mesela bu ağaçların başka bir noktaya...