Fatih Portakal TOGG’un önüne yatan vatandaşı diline dolamış, güya onun üzerinden analiz yapıyor. “Satın alamayacağı arabanın önüne yatan adamı ikna edemezsiniz, bu insanı aydınlatamazsınız” diyor. Kendisi aydınlanmış ya... Yazık ki AK Parti seçmeni onun bu ulvi ayrıcalığına henüz erişememiş!
Bir insanın haysiyeti gereği, kul yapısı bir şeyin önünde “küçülmesini”, ona tazimde bulunmasını ben de utanç verici bulurum. Fakat Portakal’ın ki farklı. Portakal topyekun bir toplumu heykellerin önünde saygı duruşuna geçirten bir anlayışın mensubu. Heykellere tazim edilmesini savunurken otomobile tazim edilmesini neden garipsediğini anlamadım. Çok açık ki otomobil insan hayatında büyük faydaları olan bir araç. Heykel’in böyle bir işlevi de yok.
1928’de Taksim Anıtı’nın açılışı için düzenlenen; smokinli devlet adamlarının, Ay’a çıkmışcasına bir debdebe ve gururla yürüyerek başlattıkları devlet töreni, Erdoğan’ın TOGG için yaptığı tanıtım törenini gölgede bırakır.
Portakalgiller taştan ve tunçtan yapılmış heykeller karşısında sergiledikleri ihtiramın, takdirin zerresini milli otomobil, savaş uçağı ve savaş gemisi gibi millete hizmet edecek cihazlara göstermiş olsalardı...