Maç başladığında, iki taraf da hiç acelesi yokmuş gibi davranıyordu. Konya, kontrollu gitmek isterken; Beşiktaş kendi arasında sıkça top çevirip, rakibinin üzerine gelmesini bekledi. Ama avucunu yaladı... Çünkü evsahibinin bu oltaya takılmayacak kadar aklı ve tecrübesi vardı. Oyun bu yüzden, ne kokar ne bulaşır bir havaya büründü. Bu anlarda zevki/heyecanı/temposu yoktu.
Beşiktaş matkap usulü ortadan gidip delik açmayı başaramayınca, yanlara yöneldi. Ortalık biraz hareketlenir gibi görünse de, pek değişen bir şey olmadı.
Bu arada Talisca’nın iki pozisyonu vardı ama, onlardan da sonuç çıkmadı. Gol beklenmedik anda ve beklenmedik şekilde oluştu. Uzaktan çekilen sert top, Atiba’nın sırtına çarpıp, yön değiştirerek kale ağları ile buluştu. Çarpma anında, santimle ölçülebi