Aslında oyun sıkıcı/yavan/tatsız başladı... Her iki takım da; kendilerinin yapması gerektiğinden çok, rakibinin ne yapmak istediğini anlamaya ve önlemeye kodlanmıştı. Bu yüzden de; her iki takım “Aman sakata gelmeyelim” tedirginliği içinde, “Cesaret/Yaratıcılık/Atak üçlü saç ayağından hiçbirini uygulayamadan, zaman öldürüyordu. Tek-tük pozisyona tanık olduk.
Beklenmedik ve hesaplanmadık anda gelen şok kafa golü; G.Saray’ı mecburen risk yüklenmeye zorladı. Ve o risk, ikinci golü yemeye zemin hazırladı.
***
O ana kadar Gomis gol atmaya niyetli/istekli/hatta hazırlıklıydı. Ama G.Saray onu besleyecek, daha fazla topla buluşmasını sağlayacak üretim yoksunluğu içindeydi. Gomis yeterli desteği göremeyince, kendisi top kapma telaşına kapıldı ve o hengâmede isabet oranını dü