Rodrigues’in kalabalık arasından zarif çalımlarla sıyrılıp daha 14. dakikada attığı müthiş gol; generallerin omuzlarındaki apolet gibi, bir yetki/güç/komuta nişanıydı. Selam durulur...
Bu iyi gol; maça iyi başlayan F.Bahçe’nin, erken motivasyonu için mükemmel bir sebep oldu. Hemen ardından iki golün daha gelmesi de, işte bu yüzdendi. Bu gollerin arasında, kendi kalesine gol atması; nazar boncuğuydu diyelim.
***
Goler hatır için gelmedi... Şansla oluşmadı... Hakem desteğiyle ikram edilmedi... Hatta rakip savunmanın hatasından bile değildi. F.Bahçe tasarlıyarak/projeliyerek/takım oyunu uyguluyarak ve Yüksek Hızlı Tren temposu ile yüklenerek sonuca gitti. Teknik adam destekli alın teri, emek işi, akıl işi ve usta işiydi... Konya kötüydü de, fark bu yüzden erken açıldı demek; F.