Fatih Terim, bu maç için futbolcularına taktik-maktik vermemiş; belli ki “Çıkın oynayın” diye sahaya salmış... Onlar da, kafalarına göre takılıp, maçı sadece tamamlamaya çalışıyorlardı. Oyun, sıkıcı bir piyes gibi sürüyordu.
Seleznov, havadan gelen topa havadan yarım vole vurarak; Muslera gibi bir kalecinin yememesi gereken golü yedirdi. 40 derece sıcaklıkta içi buz dolu bir kova suyu başından ayağa döktüklerinde ne olursa, G.Saray’a o oldu. “Bıırrr” deyip titredi, iki dakikada kükredi... Golü çabuk buldu da, kendini bulmakta hala zorlanıyordu.
Gerçi hareketliydi, pozisyona da giriyordu ama; ataklarında bilinç yok gibiydi...”Çıkın oynayın işte” denilip sahaya sürüldüklerinde, belirlenmiş bir taktik olmadığı için; iyi niyetli olsalar da, ortalıkta koordinasyon eksikliği vardı.