Galatasaray, gol attığı dakikaya kadar; skora erken gitmek isteyen bir acelecilik içindeydi. Tempolu ve baskılıydı. Rodrigues’in hızı ve Emre Akbaba’nın akılla bezenmiş girişimci ruhu, golü daha 9’uncu dakikada getirdi.
O ana kadar Lokomotif Moskova’nın canına okuyan G.Saray, biraz da rakibinin skorun altından kalkma telaşının getirdiği baskıdan ürktü. Hatta savunması, kontrollü oyunu değil; resmen kapanmayı tercih eder oldu.
Sahasından top çıkarırken, genellikle yan ve paralel paslara yöneldi. Bu da takımın temposunu düşürdü. Rus takımı, inisiyatifi ele alma şansını yakaladı. Devre bitimine kadar, zor anlar yaşattılar. Farfan gibi çok tehlikeli bir adama, 10 metre çaplı daire içinde büyük ve bomboş alan bıraktılar. Bereket vurduğu kafa, az farkla dışarı çıktı. Muslera arkadaşlarına kızmakta haklıydı.
Yani ilk 9 dakikalık