Trabzonspor maça biraz gevşek başladı, cezasını erken gördü. Ünal Karaman bir gün önce yaptığı basın toplantısında, “Rakibimiz bizi favori gösteriyor ama; maçlar masada değil, sahada kazanılır. Ne olacağı belli olmaz” demişti.
Zaten şokla başladık... Ardından hakemin bize uyduruk bir penaltı ikramı oldu. İkdamdı, çünkü rakibin bize teması bile yoktu. Sosa vuruşunu direğe nişanladı. Atışın kaçması, açık bir ilahi adaletti.
Trabzonspor, vakit ilerledikçe elbette eski hantallığında değildi ama; tam anlamıyla toparlanmış da sayılmazdı. Buna rağmen beraberliğe ulaştık. Gene de güven veren bir Trabzon gerçeği ortada yoktu. Son 3 resmi maçın golcüsü Sörloth, sessizdi. Pek suya-sabuna dokunmuyordu. Bir tek Ekuban, aktif/hünerli/çalışkandı. İlk yarının golleri ondan geldi. 3 girişimi vardı, ikisi gol oldu. Sonradan da sonradan &u