Trabzonlu futbolcular, Yunanistan’daki ilk maçta AEK’ya 3 gol attılar ya; turu garanti gördükleri için, rövanşta lütfen oynuyormuş gibiydi... Maça isteksiz, işlevsiz, gevşek başladılar. AEK, ilk skorun altından inatla kalkmak isteyen büyük bir coşku içinde değildi. Ama, “Bakarsın olur” diyerek yüklenmeyi de bir taraftan sürdürüyordu.
Trabzon, savunmasından top çıkarırken kaptırdığı topla ilk golü yerken; 5 dakika sonra penaltıyla iki fark geriye düştü. Gene akıllanmadı.
Çünkü bu kez telaş/korku/panik başlamıştı. Bu çırpınış arasında, üçüncü golü yemekten mucizevi şekilde sıyırdık. Rakibi hafife almanın, ilk maçın skoruna aşırı güvenmenin ve bu ikisinin toplamıyla oyun disiplininden tamamen kopmanın cezasını ödüyorduk.