Onca hevesle/heyecanla/merakla beklenen bir derbi maçı; sıradan, öznesiz, özensiz, özentisiz başlayınca, insanın keyfi kaçıyor. Lezzet duyusu köreliyor.
Mücadele, herhangi bir özellik ve kalıcı nitelik izi taşımadan sürerken; bir anda şapkadan tavşan çıktı... Maç pozisyonlarla hareketlenmeye yüz tuttu. Derken karşılıklı ataklar başladı. Top bir o yana bir bu yana gidip/dönüyor; pozisyonlar ani geliştikçe de, müdahaleler sertleşiyordu. Kırmızı kartlar bu yüzden çıktı.
Ali Palabıyık; hem kartlarda hem penaltı kararında haklıydı...
Ama daha önce oluşan ikili müdahalelerdeki sertliğe faul bile çalmadığından, “Oyunun temposunu düşürmeme” gayreti, futbolcular arasında”Hakem müsait, vur abalıya” anlayışına prim verdi.
***
Devrenin son 15 dakikası,