Yoğun stresli geçeceği daha maç öncesinden açıkça belli olan bir mücadelede; iyi oynasanız da hata yapma oranınız haliyle yüksek olur. Nitekim Muslera’nın rakibine kaptırdığı top, Luyindama’nın kale dibinde topu uzaklaştıramaması ve ikinci golü yemeğe ramak kalınması; bu tür stresli ortamların olağan akışıdır. Hatta neredeyse kaçınılmazdır.
Yoksa G.Saray maçı kotarmak için var gücüyle mücadele ediyordu. Feghouli’nin katkılarıyla hızlı, etkin, sürekli bastırıyordu. Golü yediğinde, kötü oynuyordu demek insafsızlık olur. Bajiç’in vurduğu kafadan önce, ona bu pozisyonu hazırlayan Elia’nın kıvrak çalımlı sokuluşları; çok görkemliydi. Savunma, o ortayı yaptırmamalıydı.
***
Marcao’nun; golden sonra sevinen Başakşehirli futbolcuları, &l