Galatasaray maça başlarken; Trabzon’un ne yapacağını, ne yapmak istediğini ve ne derece başarılı olduğunu görmeden, zaaflarını ölçmeden bodoslama daldı... Rakibi ince eleyip sık dokuyarak vakit kaybetmenin gerekli olmadığını düşündü. Kararlılıkla yürüyüşü, erken golü de getirdi.
Ancak gol sonrasındaki ataklar, canlılığını korusa da, işlev hacmini düşürdü. Çünkü planlı-projeli değil, daha çok kişisel verilere dayalı pozisyonlar peşindeydi.
Trabzonspor ise; amaçsız/kontrolsuz/az ataklı futboluyla, G.Saray’ın dinamizmine alternatif üretemedi. Oyunu sahiplenecek olgunluk içinde değildi.
***
Ama şunu da söylemeden geçemeyeceğim... Sarı-kırmızılı futbolcular; oyun içinde çok sık gizli fauller yapıyor. Hakemler çoğunu yiyor. Özellikle