Ahmet ve Mehmet
Altan kardeşler, bunca süredir bir kez bile nedamet
getirmedikleri, insanları sahte belgeler, düzmece kanıtlar, yalancı
tanıklarla, zulmün tutsağı etme komplosunun, destekçisi,
teşvikçisi, suç ortağı olma günahını işlerken,“askeri
vesayetin tasfiyesi”ni, mazeret olarak ileri
sürmekteydiler.
12 Eylül 1980 darbesinin 36. yıldönümüne bir gün kala, darbe
çağırışımıyla yüklü“sübliminal mesaj içeren
söylemde bulundukları” gerekçesiyle gözaltına alınmış
bulunan Altan kardeşler artık, düzenin zalimleri safından,
mazlumları safına geçirilmişlerdir ve akıbetleri askeri vesayet
sürecinin tasfiyesinin ne menem bir marifet olduğunu, ibret verici
bir çarpıcılıkla, gözler önüne sermektedir.
Altan kardeşlerin, maruz kaldıkları muameleyi hiçbir nedenin mazur
gösteremeyeceğini, buna demokrasiden yana olan herkesin karşı
çıkmak zorunda olduğunu belirtmek bile gereksiz. Onların
özgürlükleri, aklın havsalanın kabul etmeyeceği gerekçelerle
çiğnenirken bütün topluma yönelik bir tehdidin oluştuğu yadsınamaz
.
Ahmet ve Mehmet Altan’ın bir an önce özgürlüklerine kavuşmalarını
dilerim.
***
Ahmet - Mehmet Altan kardeşlerin 12 Eylül’ün 36. yıldönümüne bir kala, çağdaş hiçbir toplumun havsalasının almayacağı bir gerekçeyle gözaltına alınmaları onlar ve onlar gibi nicelerinin şiddetle savundukları askeri vesayetin tasfiyesi sürecinin başarısızlıkla sonuçlandığının göstergesi midir?