Şu sıralarda gündemin ön sıralardaki yerinden düşmeyecek görünen
696 sayılı KHK, etkilerini hâlâ hissetmekte olduğumuz “15 Temmuz
olayını” nasıl okumamız gerektiğinin bir kez daha sorulmasına neden
oldu.
Dilerseniz bu konuda yardımcı olması için 15 Temmuz ertesi işinden
olan KHK’zede Mustafa Benli’ye kulak verelim.
KESK’e bağlı Büro Emekçileri Sendikası Mardin Şube Müdürü ve KESK
Dönem Sözcüsü Mustafa Benli, Mardin’de Vergi Dairesi’nde 14 yıllık
memurken 15 Temmuz darbe girişiminden sonra, 679 sayılı KHK ile
görevinden uzaklaştırılmış bir vatandaş.
Şimdilerde zeytinyağı satarak yaşamını sürdürmeye çalışan Mustafa
Benli, 15 Temmuz darbe girişimine “her türlü darbeye hayır” diye
karşı çıkarak tavrını belirtmiş olmasına karşın işinden atılmış ve
bu olay AKP’li bir komşusu tarafından “Oh ne iyi yaptık. Bunlara
çobanlık da yaptırmazlar” diye sevinçle karşılanmış olan ve bu
yolla mevcut iktidar tarafından açlığa mahkûm edilmek istenmiş bir
vatandaş.
Şimdi gidin de Mardinli Mustafa Benli’ye “15 Temmuz’da ne iyi oldu,
özgürlüklere yöneltilen tehdit önlendi, demokrasi kazandı” deyin
bakalım ne yanıt alırsınız!
Mustafa Benli darbe başarıya ulaşsaydı da yine kendisinin işinden
atılacağını, nitekim 12 Eylül döneminde de abisinin işinden
olduğunu söyleyecek kadar doğru okuyor olayı.
*** Evet, Mardinli Mustafa Benli ve onun gibi biat etmemiş olanlar için, 15 Temmuz’dan önce de özgür ve insanca yaşama olanağı yoktu, 15 Temmuz’dan sonra da... Demokratik hak ve değerleri savunanlar için de kendisi için de darbenin başarıya erişmesi veya erişmemesi arasında hiçbir fark yoktu. Nasıl olsa kabak yine sendikal haklarına sahip çıkan insanların, biat etmeyen v...