Nazife Kayacı’yı toplum, 30 Eylül günü,
tırmandığı ağaçtan “Oraya gelebilir miyim?” diye işaretle soran
görüntüsü televizyon ekranlarına düşünce tanıdı.
O sırada Nazife Kayacı’nın eşi Ramazan
Kayacı 15 aydır tutuklu bulunuyordu.
Erzurum’daki 9. Kolordu 109. Topçu Alayı 1. Topçu Taburu’nun eski
komutanı Yarbay Ramazan Kayacı 15 Temmuz
darbesinin ardından FETÖ’cü teşebbüse katılmaktan önce gözaltına
alınmış, sonra da tutuklanmıştı..
Yarbay Ramazan Kayacı’nın içeri alındığı andan itibaren, kocasının
masumiyetini anlatabilmek için amansız bir mücadeleye girişen
Nazife Kayacı, son olarak Cumhurbaşkanı Tayyip
Erdoğan’ın bir açılış töreni vesilesiyle Erzurum’a
geleceğini öğrenince, açılış töreninin yapılacağı yere koşmuş ama
korumalar duvarını aşamayınca, son çare olarak Tayyip Bey’i uzaktan
görebileceği ağacı kestirmiş gözüne ve tırmanmış...
Tören başlamak üzereyken, ağacın tepesinden kendisine garip
işaretler yapan bir kadını gören Cumhurbaşkanı’nın yanına
getirilmesi emri üzerine Nazife Hanım, kocasının masum olduğunu bir
çırpıda anlatmış, Tayyip Bey de ilgililere talimatı vermiş:
- Bir baktıralım!
*** Nazife Hanım’ın öyküsü, o andan
itibaren çocukları ve tahliye olan kocasıyla kucaklaştığı
görüntülerle mutlu sona da ulaşan, toplumun şu sıralarda çok
ihtiyaç duyduğu bir peri masalına dönüşmüş bulunuyor.
İlk görüntüleri ekranlara düştüğünden beri izlediğim olay bana
Uğur Mumcu’nun 22 Mayıs 1974’te, Yeniortam’da
yayımlanan “Hükümlü Eşlerine Saygıyla” yazısını anımsattı, açıp bir
kez daha okudum.
Uğur, tutu...