İktidarının ilk yıllarında demokrasiye derin bağlılık gösterileri sergileyen AKP, bir zamanlar oy sandıkları önünde seçmene serenat yapardı:
Ben sana mecburum!
Zamanla milli irade yerine getirilmesi bir formaliteye dönüşünce seçmene yönelik “Ben sana mecburum” ilanları da “Herkes bana mecbur!”a dönüştü.
Eskiden milli iradeye saygı AKP’nin demokrasi anlayışının kırmızı çizgisiyken, yerine getirilmesi gereken bir formaliteye dönüşünce de artık sandık gösterişten ibaret kalınca “sandığı ifsat” ile “sandığı iptal” yöntemleri ana davranış biçimleri oldu. Milli iradeyi yalan, hile ve fesat ile kandırmak demek olan sandığı ifsat, “sandığa ancak beni seçerse saygı duyarım”aşamasına geçince “sandığı iptal”e dönüştü. Bu gelişmeyi kavramayan, AKP’nin son günlerde İBB’ye müfettiş göndermesini ve milleti tehdit etmesini, kendisi için umarı olmayan bir seçime hazırlık girişimleri olarak nitelenmesindeki doğruluk payını anlayamaz.
AKP sandığı ifsadı (fesat ile zedeleme yolunu) daha önce de denemişti. İktidarın, her emrine amade tek yönlü cezalandırma aygıtı yargı, ülkenin tek başına her şeye kadirinin yönlendirmesiyle bu işlevi kusursuz yerine getirmektedir.