Genelde çok irşat edici olan tartışmalarımıza bir yenisi daha eklendi: “Allah’ın gazabı.” Geçen gün Saadet Partisi milletvekili Hasan Bitmez, AKP’nin uluorta İsrail’e sövüp, Filistinlilerin haklarını da savunur görünürken, Siyonist devlete el altından gemiler dolusu cephane, silah ve malzeme göndermesini Meclis kürsüsünden eleştirmiş; böyle devam ettikleri takdirde Allah’ın gazabına uğrayacaklarını söylemiştir. Hasan Bitmez, bu sözleri söyledikten sonra kalp krizi geçirerek olduğu yere yığılırken AKP sıralarından şu karşılık gelmiştir: “Allah’ın gazabı böyle olur işte.”
Bu sözlerin kimin tarafından söylendiğini tespit etmek mümkün olmadı ama kimin söylediğinin bir önemi de yok. Asıl soru şu: Niye bu gazap doğruyu söyleyenlerin başında patlıyor?
Ben de Allah’ın gazabının söz konusu olduğunu düşünüyorum. Yıllar önce bir gün değerli Taha Akyol’a bir sürü toplumbilim kitabı getirdiler. Bunu görünce Taha Akyol’a seslendim: “Üstadım yanlış kitaplar bunlar. Encamımızı mı merak ediyorsun? Bizim gibi azmış, gemi azıya almış, zıvanadan çıkmış kavimlerin encamını toplumbilim kitapları değil, kutsal kitaplar yazar, onlara başvurun.”
Taha Akyol bir şey söylemedi, güldü.
***
Gerçekten de Türkiye’nin son yılları Sodom ve Gomore’nin kutsal kitaplardaki öyküsünü andıran bir görüntü içindedir.
Ürettiğinden çok üreyen, ekonomisi talan ve yağmaya dayalı, eğitimi cahil yetiştirme makinesine dönmüş ve iflasını ilan etmiş, tarımı hepten yok olmuş, toplumsal yaşamı kaosa dönmüş olan azgın kavmimizin durumu artık kutsal kitapların konusudur.
Her şeyiyle iflas etmiş olan bu toplumun bu hali yüzünden Tanrı’nın sık sık gazabına uğraması kaçınılmaz oluyor. Bu gerçeği hatırlatıp Tanrı’nın gazabına çarpılacağımız konusunda uyaranlara da toplumun çoğunluğu kulak asmıyor ve soruyor umursamaz:
- Ne olacak ki canım!?
Daha ne olsun ki... Ekonomide, politikada, ticarette, yargıda, sporda, sanatta, hangi alanda olursa olsun bir bakın şöyle çevrenize bundan daha beter daha lanetlenmiş bir görüntü bulabilir misiniz? Filistin konusundaki korkunç ikiyüzlülük tabii ki Tanrı’nın gazabına, izan sahibi kulun ikrahına neden oluyor.