Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Mehmet
Uçum hafta içinde, aralık ayında Meclis’e gelmesi
planlanan yeni anayasada Mustafa
Kemal Atatürk’ün sadece kurucu
sıfatıyla yer alacağını, Atatürk ideolojisine atıfta bulunan
maddelerin çıkarılacağını söyleyince, çeşitli çevrelerin
tepkilerine hedef oldu.
Uçum’un açıklamaları ne yenidir ne de
şaşırtıcı. Tayyip Bey’in Atatürk
hakkındaki görüşleri cümlenin malumu. Olaya bu gerçeğin ışığında ve
demokrasi çerçevesinde yaklaşmak gerek.
Bir demokraside kimseye, Atatürk’ün doğrultusunda olmadığı için
kızamayız. Nitekim bugüne kadar, Tayyip Bey’i de bu yönden
eleştirme saçmalığına düşmedik.
Kimseye “Atatürkçü” olmasını dayatamayacağınıza göre, örneğin
anayasanın 103. maddesinde yer alan yemin metnini de demokrasi
çerçevesinde savunamazsınız, hatta şimdiye kadar kimlerin Meclis
kürsüsünden “Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı
kalacaklarına” yemin ettikleri düşünülürse, yeminin abes olduğu
ölçüde komik olduğunu da kabul etmek zorunda kalırsınız. Kaldı ki,
“Atatürk ilke ve inkılapları”, herkesin kendi göre algıladığı
nesnellikten yoksun bir kavram haline gelmiştir.
***
Durum böyle olunca, bu bazı ibarelerin anayasada yer alıp
almayacağı konusunu daha soğukkanlılıkla tartışabiliriz.
Örneğin Atatürk milliyetçiliğine bağlılık, bir anayasa ilkesi
olmayabilir.
Ama bunların yanı sıra demokratik, laik, hukuk devleti gibi
demokrasinin onsuz olmazlarının anayasada yer alması
zorunludur.