Pazar günkü Cumhuriyet’in birinci sayfa haberinin başlığı yukarıdaki gibiydi ve Milli Eğitim Bakanlığı’ndaki yeni durumu anlatıyordu.
Hemen belirteyim. Ziya Selçuk Milli Eğitim Bakanlığı koltuğuna oturduğundan beri kendisine umut bağlayanların beklentilerine yanıt veriyor görünen haber şaşırtıcı değil. Ama dikkatle okuyunca niteliği yine de tam ve açık olarak anlaşılmıyor.
“Atatürkçülüğe geri dönüş”ten ne anlamamız gerekiyor? Kimin “Atatürkçülüğü” bu geri dönülen? Reis’in mi? Eski Meclis Başkanı İsmail Kahraman’ın mı? Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın mı? Türkiye’nin siyasal yaşamında yıllardır içeriği belirlenmemiş “Atatürkçülük” her yana çekilebilen, neyi ifade ettiği belli olmayan, aldatıcı bir kavram olduğundan, ilk bakışta neyin amaçlandığı pek anlaşılmıyor.
Son zamanlarda gizli, mahcup Atatürk düşmanlığı, yerini aleni, bağıra çağıra ilan edilen Atatürk karşıtlığına bırakmıştı. Ama anlaşılan onun çok tepki çektiği görüldüğünden, şimdi üslup değiştirerek eski alışkanlıkları canlandıran yeni bir yol haritası çizilmiş.
***
Artık Kutlu Doğum Haftası, Mevlid’i Nebi, Kut’ül-Amare Zaferi arkasında gölgeye itilmesi tepki çeken milli bayramlar yeniden çizelgeye konmuş, kaldırılmış olan Atatürkçülük ile ilgili konuların da yeniden işlenilmesine karar verilmiş.