Ali Sirmen Cumhuriyet Gazetesi

Ayağına kurşun sıkmak

Çözüm süreci denen ne idüğü belirsiz, gerçekte sadece savaşmama hali olan durum sona erdi, çatışmalar yeniden başladı. Aslında başka türlü olması da beklenemezdi.Erdoğan AKP’si, ne...

30 Temmuz 2015 | 179 okunma

Çözüm süreci denen ne idüğü belirsiz, gerçekte sadece savaşmama hali olan durum sona erdi, çatışmalar yeniden başladı. Aslında başka türlü olması da beklenemezdi.Erdoğan AKP’si, ne çözüm yolunda daha fazla ilerlemeyi ne de gerçek barışı sağlayabilirdi. Savaşmama halleri de yapıları itibarıyla, geçicidirler ve kaçınılmaz olarak ya yeniden çatışmaya dönüşür ya da barışa evrilme yoluna girerler. “Çözüm süreci” Tayyip Bey’in isteği üzerine yeniden çatışmaya dönüşle kapandı. 
Yazık oldu. Çünkü 7 Haziran seçimlerinde HDP’nin, dışarıdan verilmiş ödünç oyların da katkısıyla barajı aşması, Kürt sorununun çözümünde siyaset yoluyla sonuç alınabileceğini kanıtlamıştı. 
Ama bu yolda ilerlemeyi Tayyip Bey de istemedi, Kürt hareketinin silahlı kanadı da. 
Her iki taraf da siyasi çözümü baltalamak için elinden geleni yaptı. Başarılı oldu da. 
Oysa son 30 yılda yaşadıklarımız, silah yoluyla iki tarafın da amaçlarına varamayacaklarını kanıtlamıştı. İki tarafın da kazanamadığı bir savaş söz konusuydu.

***

Son yıllarda yaşananlar, barışçıl çözüme ikna olma konusunda toplumun da önemli mesafe aldığını gösterdi. 
Ama Tayyip Bey, 7 Haziran oylamasındaki bozgunun esas nedenlerinin kendi baskıcı tutumu, dayanılmaz boyutlara ulaşmış tutkuları olduğunu görmeyip kaybının nedenini çözüm sürecine bağlayınca, MHP’ye kaptırdığı oyları geri alabilmek umuduyla savaş tamtamlarını çaldırmaya başlamıştır. 
Hesap, çatışma ortamıyla şoven duyguları okşayıp erken seçimde bunları oya çevirerek AKP’nin Meclis’te yeniden, tek başına çoğunluğu kazanması ve kendisinin de “Başkan Baba”lık yolundaki yürüyüşüne devam etmesidir. 
Tayyip Bey, savaş ve ülkede istikrarsızlık ortamını, seçim hesaplarının temeline oturturken kendi ayağına kurşun sıkmaktadır. 
Her şeyden önce hesabın tutacağı kuşkuludur. Bir yandan etnik terör, bir yandan IŞİD ile mücadele, öte yandan ekonomik koşullar Türkiye’yi nereye varacağı belli olmayan çok vahim bir kriz ortamına sürükleyebilir. Bunda kimin altta kalacağı da belli olmaz. 
Eğer hesap tutarsa o takdirde de kendi kendisine temizlenmesi güç durumu miras bırakmak gibi abes bir davranışın içine girmek söz konusudur.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
İyi insan 19 Mart 2024 | 669 Okunma Laiklik nedir? 06 Mart 2024 | 220 Okunma Yıldönümü 03 Mart 2024 | 121 Okunma Aslında biliyorlar 01 Mart 2024 | 88 Okunma Vatan nöbeti 27 Şubat 2024 | 301 Okunma