Öyle ya, hukuksuzluğun, bağımlı yargının kurbanı olarak içerde
yatan Hakan Kara veya Cumhuriyet davasından diğer arkadaşlar ya da
aynı mekanizmanın başka davalardan kurbanları, yargı reformu
kandırmacası ve kimi çevrelerin bunu gerçekmiş gibi sunarak alkış
tutmaları karşısında acaba ne hissetmişlerdir?
Yapılan makyajı reform diye sunmak, bunların güya özgürlükleri
kısıtlanmadan dışarıda çile doldurmakta olan yakınları için de, bir
tür işkence değildir de nedir?
Mazlumun gözünün içine baka baka, zilleti nimet diye nitelemek
işkence değil midir?
Görüldüğü gibi, bizzat Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan Yargı
Reformu Strateji Paketi işkenceye sıfır tolerans gösterileceğini
söylerken, gerçeklerle o kadar çelişiyor ki, bu haliyle tek başına
bir işkence aleti haline geliyor.
***