Yandaşların çetelesini tutmakta uzmanlaşmış olanlar bir süreden
beri kararın 4’e karşı 7 ile iptal yönünde olacağını ısrarla
söylüyorlardı. Haklı çıktılar.
İptal kararının hukuki dayanakları olmadığı YSK’nin daha önceki
kararlarında da belirtildiği üzere, itirazın süresi içinde
yapılmadığından, ayrıca yine, geçen yıl Samsun Atakum ilçesinde
yapılan bir itiraz ile ilgili kararında “sandık kurullarının
yerleşim bölgesindeki kamu görevlilerinden oluşması gerektiği,
ancak sandık kurullarındaki kamu görevlilerinin sayılarının
yetersiz olması halinde il ve ilçe seçim kurullarının uygun bulduğu
isimlere bu görevin verilebileceği belirtildiğinden” itirazların
reddedilmesi gerektiğini tekrar anımsatmak bilmem ki gerekli
mi?
Aslında AKP büyük bir talan yağma alanının elinden kaçmasına ve
buradaki usulsüzlük ve yolsuzlukların ortaya çıkmasına
katlanamayacağından, hukuka uysa da uymasa da itirazını
yapmıştı.
***
Sıra, bağımlı yargının işi kılıfına
uydurmasına kalmıştı.
Bu durumda itirazın gerekçelerinin fazla bir önemi yoktu da.
Ve AKP, Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz
aracılığıyla dünya demokrasi ve de dikta tarihinde, şimdiye dek
görülmemiş şu gerekçeyi ileri sürüyordu: