Başbakan
Yardımcısı Bekir Bozdağ il
ve ilçe müftülerine resmi nikâh yetkisi veren kanun tasarısını
eleştirenlere çatmış
ve “Bu değişiklik,
laiklik ilkesine aykırı değildir, aksine
tam da laiklik ilkesinin
gereğidir” buyurmuş.
Bekir Bozdağ yine doğruyu
söylemiyor.
Başbakan Yardımcısı’nın doğruyu söylememesinin
aslında bir haber değeri de yok. Çünkü bu onun alışılmış davranış
biçimidir.
Önce, çok tepki çeken girişim dolayısıyla neyin
tartışıldığı konusunu açıklığa
kavuşturalım.
Türkiye’de evlenme akdini kıyma yetkisi 17
Şubat 1926 tarih ve 743 sayılı “Medeni
Kanun”un 97. maddesi gereğince belediye bulunan yerlerde
belediye başkanına veya onun bu işle görevlendireceği kişiye
aittir, köylerde ise bu yetki muhtarlara
verilmiştir.
1982 Anayasası’nın halen yürürlükte
olan “İnkılap Kanunlarının
korunması”başlıklı 174. maddesinin 4. fıkrası, bu
maddeyi, “anayasaya aykırı
olduğuşeklinde anlaşılamaz ve
yorumlanamaz” diyerek güvenceye
almıştır.
Türkiye’nin çağa uyum yasalarından biri olan
Medeni Kanun’un böylesine özel bir önemle korunması boşuna
değildir. 1926’da kabul edilen ve yürürlüğe giren Medeni Kanun
sayesinde yargı alanında mutlak egemenliğin önkoşulu olan tek
hukukluluk demek olan kanunların mülkiliği ilkesi Türkiye’de tam
olarak yürürlüğe girmiştir.
***
17 Şubat 1926 tarih ve 743 sayılı Medeni
Kanun 30.12.1999 tarihinde değişti. Ama aile hukuku ile ilgili
düzenlemelerin dini otoriteler dışında sivil otoriteye tabi olması
yolundaki özü değişmedi.
Bütün laik düzenlerde aile hukuku ile ilgili
düzenlemeler dini kurallara tabi olmayıp sivil otorite tarafından
düzenlenmektedir.