AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu açıkça söylüyor: - Parlamenter sistem işimize gelir. Yargı da bizde, yürütme de bizde, yasama da bizde... Hani biz söylesek iftira derlerdi, şimdi Sayın Ensarioğlu söyleyince ne oluyor? “İtiraf” değil mi? Adalet Bakanı Bekir Bozdağ bu açıklamayı tevil gereğini duymuş: - Sayın Ensarioğlu hukukçu bir arkadaşımız değil. Yargı bağımsızdır. Milletin yargısıdır. İkisinden biri doğruyu söylüyor, biri yalan söylüyor. Hangisi acaba? Ne dersiniz? Yargı bizimdir diyen Ensarioğlu mu, yoksa yargı bağımsız diyen Bekir Bozdağ mı doğru söylüyor? Dilerseniz bir somut örnekle açalım soruyu: Bildiğiniz gibi, tarihin en fahiş hukuk skandallarından biri olan Balyoz davasını Yargıtay 9. Ceza Dairesi 9 Ekim 2013’te karara bağlayarak, 237 sanığın cezasını onadığını açıkladı. Daha sonra, cezası onanan sanıklardan kimileri hakkında hükmolunan tazminatlardan da anlaşılacağı üzere, Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarihe geçecek bir hukuk cinayeti işlemişti. Bir ufak bilgi: Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nde Balyoz davasına bakan yargıçların başkan hariç tamamı, Abdurrahman Kavun, Fikriye Şentürk, Ahmet Toker ve Hamza Yaman Yargıtay’a üye olarak, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) yapısının tamamen değiştirildiği 2010 referandumundan sonra, 24 Şubat 2011’de atandı. Referandum öncesi Yargıtay üyesi olan tek hâkim, Başkan Ekrem Ertuğrul’un 9. Ceza Dairesi’nin başkanlığına atanma tarihi ise 24 Ekim 2011.