“Herkes köpeğine sahip çıksın!” Bu sözler Saadet Partisi Genel
Başkanı’na ait.Mustafa Kamalak, Ahmet
Hakan’ın darp edilmesi vesilesiyle basına yönelik her
türlü saldırıyı sert biçimde kınadığı konuşmasında şunları da
söylemiş:
- Eğer saldırgan bir köpeği başıboş olarak bir kimse sokağa
bırakıyorsa, emin olun o saldırgan köpeği sokağa bırakan sahibi de
o köpekten daha şerefsizdir.
Sayın Kamalak’ın “köpek” benzetmesini pek uygun
bulmadığımı söylemeliyim. Köpek, nihayet sahibini korumak için
havlar ve ısırır. O kendini besleyene sadakat gösterir bu
davranışıyla. Gerçi köpekler için haysiyet ve şeref söz konusu
değildir, ama eğer benzetme yapılacaksa, sadakatta, şerefsizlik
aramak biraz zorlama oluyor.
Hem Kamalak, başıboş bırakılan köpek benzetmesi yaparken
hangilerini kastediyor?
Havlayanları mı, ısıranları mı?
Çünkü malum olayımızda her ikisi de mevcut, hoşa gitmeyen
gazetecileri tehdit ile yetinen kimilerini havlayanlar
kategorisinde ele almak, bilfiil saldırıda bulunanların eylemlerini
de ısırmak olarak tavsif etmek mümkün, eğer benzetmeyi
benimserseniz.
Ama ben yine de köpekleri tenzih ederim.
***
Ahmet Hakan’ın, sık sık iktidarın, eleştiriyi de aşan
suçlamalarının hedefi olması, iktidarın yandaşları tarafından dayak
ve ölümle tehdit edilmesi, nihayet, çalıştığı Hürriyet gazetesinin
uğradığı taşlı sopalı saldırıda AKP Gençlik Kolları Başkanı,
milletvekili Abdurrahim Boynukalın’ın
yer alması, ardından da AKP Kongresi’nde divan kuruluna seçilmesi,
Hakan’a saldıran dört kişiden üçünün AKP üyesi çıkması,
saldırganlar ile iktidar arasında bağ aranmasına neden
oluyor.
Bütün bu veriler, bu bağlantıyı arayanları haklı çıkaracak
niteliktedir.