Sivil darbecilerin başlattıkları darbe tartışmasını bitirirken “Hangi darbe meşrudur, hangisi değildir” sorusuna yanıt arayarak noktalamadan önce sivil darbeler ile demokratik tepkileri karıştırma olayına değinmek istiyorum.
Ülkemizde manevi cebir unsurlu sivil darbe olayının gerçek yüzü görülemediğinden zaman zaman kimin eli kimin darbesinde bilinmeyen ortamda, aynı amaca yönelik ama ayrı leyhtarların tezgâhladıkları birbirlerinin darbelerini yürütüp, üstüne oturma eylemlerine tanık olunmaktadır.
15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsü ile 20 Temmuz 2016 sivil darbesi bu olayın tipik bir örneğidir. Bu gerçeği görürsek, 20 Temmuz’un 15 Temmuz’da akim kalan darbeye karşı halkımızın sivil demokratik tepkisinin şanlı göstergesi kabul edilerek, demokrasi bayramı olarak algılanmasındaki tuhaflığı daha kolaylıkla kavrarız.
***